şufa davası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şufa davası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2012 Perşembe

cevaba cevap dilekçe örneği

……….. …. ASLİYE HUKUK SAYIN HAKİMLİĞİ'NE

DAVACI :


DAVACI VEKİLİ :


DAVALI :


VEKİLİ :


DİĞER DAVALI :


DAVA KONUSU : Davaya cevap dilekçesine karşı cevaplarımızın sunulmasından ibarettir.

OLAYLAR :
1. Her şeyden önce davaya konu olan olay için Şuf' a davamız süresinde açılmıştır. Davalı tarafın şuf' a davasının süresi içinde açılmadığına ilişkin itirazı yerinde değildir. Zira MK. m. 658/3'te, "şefiin satımı ıttıla gününden itibaren …. ay içinde dava açılmalıdır" denilmektedir. Söz konusu …. aylık süre, satımın ve onun esaslı unsurlarının öğrenilmesi tarihinden itibaren başlayacaktır. Burada geçen esaslı unsurlar ise satımın konusunun, satım bedelinin, ödeme koşullarının ve alıcının kimliğinin öğrenilmesini kapsamaktadır. Olayımızda da satım öğrenildiği anda tapuya müracaat edilmiş ……….. tarihli ……… …. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü'nün yazısı üzerine de ……… tarihinde iş bu dava açılmıştır.
2. Konuya ilişkin Yargıtay Kararlarında da bizim iş bu davadaki haklılığımız açıkça ortaya konmaktadır. Gerçekten de YHGK' nun ……….. tarih ve E. ……/……, K. ……/….. sayılı kararına göre, "Şuf' a davasında hak düşürücü süre, mülkiyetin geçişini ıttıla ile başlar, tapuya tescille değil". Yine YHGK' nun ………. tarih ve E. ……/……, K. ……/…… sayılı kararına göre, "Satışın öğrenilmesi, konusunun, bedelinin ve kime satıldığının öğrenilmesidir" Aynı şekilde … HD. …….. tarih ve E. ……/….., K. ……/….. sayılı kararında aynen, "Davacının sadece satışı öğrenmesi yeterli değildir. Kime satıldığını, hatta şartlarını da öğrenmesi gerekir. Ancak böyle bir öğrenme hak düşürücü süreye başlangıç olur" ifadelerine yer vermiştir.
3. Diğer taraftan, davalı tarafın iddia ettiği, müvekkilimin …… nolu parselde payının bulunmadığı iddiası yerinde değildir. Tapu kayıtlarının da incelenmesi halinde görüleceği üzere, …… İli, ……. İlçesi, ……… caddesinde …… parselde …… metrekare miktarında bir taşınmaza sahiptir. Müvekkilimin bu parselde taşınmaz sahibi olduğu konusu tartışma dışıdır.
4. Olayda fiili taksimde söz konusu değildir. Davalının fiili taksim iddiası, mahallen keşif yapıldığında da, hukuki dayanaktan ve fiili gerçeklerden mesnetsiz olarak ileri sürülen bir iddia olduğu ortaya çıkacaktır.
5. Davalı cevap dilekçesinde her iki davalının da aynı dava dilekçesiyle dava edilmelerine itiraz etmektedir. Ancak, bu itiraz yersizdir. İki davalıya karşı aynı dilekçe ile dava açılabilmesi, için aralarındaki ilişkinin mecburi dava arkadaşlığı olması gerekmez. İhtiyari dava arkadaşlığı da aynı dilekçe ile iki davalıya karşı dava açılmasına imkan verir. İnceleme ve araştırmaların daha süratli ve birlikte yapılabilmesi muhakemenin daha az masrafla tamamlanabilmesi için bu yola gidilmiştir.

SONUÇ ve TALEP : Yukarıda anlatılan nedenlerle, dava sonuna kadar, bir başkasına devir ve temlikinin önlenebilmesi amacıyla, …….. İlçesi, ………. Caddesinde kain ve tapunun …… nolu parselinde yer alan davalıya ait pay üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, Müvekkilime kanundan doğan şuf' a hakkı tanınarak davalıların söz konusu parselde adlarına kayıtlı paya ilişkin tapu kaydının iptali ile bu payların müvekkilim adına tesciline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

……/……/…
Davacı Vekili
Av. …………..


EK:
1.) Onanmış vekaletname örneği,
2.) İlgili Yargıtay Kararları Örnekleri,
3.) Tanık Listesi.