idari dava dilekçesi kanuni açıklaması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
idari dava dilekçesi kanuni açıklaması etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Şubat 2012 Cuma

idari dava dilekçe şablonu ve açıklaması

........NÖBETÇİ İDARE MAHMEMESİ BAŞKANLIĞI'NA 
" İ.Y.U.K.madde 4 “Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.”

Gönderilmek Üzere
..........NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NE

"İYUK m. 3 İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.”
"nöbetçi ibaresinin gereği ; açılacak davanın bir yerde bulunması muhtemel birden fazla mahkemeden hangisinde görüleceğinin uyap sistemi veya tevzin bürolarınca belirlenmesi nedeniyle önceden kestirilememesi ancak görevli ve yetkili mahkemenin belirtilmesi zorunluluğu nedeniyle yazılmasındandır" 
..........


MADDE 32.

1. Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.

2. Bu Kanunun uygulanmasında yetki kamu düzenindendir. (Mülga ikinci cümle : 10/6/1994-4001/15 md.)

Kamu Görevlileri İle İlgili Davalarda Yetki

MADDE 33.

1. (Değişik : 5/4/1990-3622/12 md.) Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir.

2. Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.

3. (Değişik : 5/4/1990-3622/12 md.) Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.

Taşınmaz Mallara ve Kamu İdarelerine İlişkin Davalarda Yetki 7
MADDE 34. (Değişik : 10/6/1994-4001/16 md.)

1. İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir.
2. Köy, belediye ve özel idareleri ilgilendiren mevzuatın uygulanmasına ilişkin davalarla sınır uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme, mülki idari birimin, köy, belediye veya mahallenin bulunduğu yahut yeni bağlandığı yer idare mahkemesidir.

Taşınır Mallara İlişkin Davalarda Yetki
MADDE 35. (Değişik : 5/4/1990-3622/13 md.)

Taşınır mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme, taşınır malın bulunduğu yer idare mahkemesidir.
Tam Yargı Davalarında Yetki
MADDE 36.

İdari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkeme, sırasıyla:

a) Zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili,
b) Zarar, bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer,
c) c) Diğer hallerde davacının ikametgahının bulunduğu yer,
 İdari mahkemesidir.


Vergi Uyuşmazlıklarında Yetki
MADDE 37.

Bu Kanuna göre vergi uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme:
a) Uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren, zam ve cezaları kesen,
b) (Ek : 10/6/1994-4001/17 md.) Gümrük Kanununa göre alınması gereken vergilerle Vergi Usul Kanunu gereğince şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren,
c) Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasında, ödeme emrini düzenleyen,
d) d) Diğer uyuşmazlıklarda dava konusu işlemi yapan,8
Dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir.



                                                                                   -Yürütmenin Durdurulması Taleplidir
                                                                                       Duruşma İstemlidir



YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİ
İ.Y.U.K madde 27 (Değişik : 10/6/1994-4001/12 md.)
“1. Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.
2. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.
3. Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklardan doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazı kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir.
4. Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16 ncı maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir.

5. Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.

6. Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hakimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
7. Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır.”
--------------------------------------------------

DURUŞMA İSTEMİ
 MADDE 17.
1. (Değişik : 5/4/1990-3622/7 md.) Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve bir milyar lirayı4 aşan tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı bir milyar lirayı aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılır.

2. Temyiz ve itirazlarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır.

3. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir.

4. (Değişik : 5/4/1990-3622/7 md.) 1 ve 2 nci fıkralarda yer alan kayıtlara bağlı olmaksızın Danıştay, mahkeme ve hakim kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.

5. Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir.

Duruşmalara İlişkin Esaslar
MADDE 18.
1. Duruşmalar açık olarak yapılır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde, görevli daire veya mahkemenin kararı ile, duruşmanın bir kısmı veya tamamı gizli olarak yapılır.

2. Duruşmaları başkan yönetir.

3. Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir. Taraflardan yalnız biri gelirse onun açıklamaları dinlenir; hiç biri gelmezse duruşma açılmaz, inceleme evrak üzerinde yapılır.

4. Danıştayda görülen davaların duruşmalarında savcının bulunması şarttır. Taraflar dinlendikten sonra savcı yazılı düşüncesini açıklar. Bundan sonra taraflara son olarak ne diyecekleri sorulur ve duruşmaya son verilir.

5. Duruşmalı işlerde savcılar, keşif, bilirkişi incelemesi veya delil tespiti yapılmasını yahut işlem dosyasının getirtilmesini istedikleri takdirde, bu istekleri görevli daire veya kurul tarafından kabul edilmezse, işin esası hakkında ayrıca yazılı olarak düşünce bildirirler.

Duruşmalı İşlerde Karar Verilmesi
MADDE 19.
(Değişik birinci cümle : 10/6/1994-4001/9 md.) Duruşma yapıldıktan sonra en geç onbeş gün içinde karar verilir. Ara kararı verilen hallerde, bu kararın yerine getirilmesi üzerine, dosyalar öncelikle incelenir.



DAVACI : KEMAL SUNAL
tezekten terazinin sokak boktan olur dirhemi apt. no: 23/19 ŞENOLUR/MARDİNKAPI

 DAVALI : İptali istenen işlemi yapan makam

İ.Y.U.K madde 3/2a. “ Dilekçelerde; Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri,... gösterilir.
İ.Y.U.K madde15 “davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine,...karar verilir.”



DAVANIN KONUSU : İptal ve Tam Yargı davası

İPTALİ İSTENİLEN
İDARİ İŞLEM : İptali istenen işlemin tarih ve sayısı

İ.Y.U.K.madde 12 “İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır.”

Doğrudan Doğruya Tam Yargı Davası Açılması MADDE 13.”1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir.

Görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.

 TEBLİĞ TARİHİ : 30.02.2012
İ.Y.U.K madde 7”1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.

2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;

Tarihi izleyen günden başlar.
3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.
4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.

Sürelerle İlgili Genel Esaslar
MADDE 8.
1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
2. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar.
3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.



DAVANIN İZAHI :

(Bu bölümde dava konusu yapılan idari işlemin hukuka aykırılık nedenleri yazılır.)
İ.Y.U.K. madde 2 “1. (Değişik : 10/6/1994-4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır :
a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.)2 İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) (Değişik : 18.12.1999-4492/6 md.)3 Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.
2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.
3. Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya yaptığı işlemler idari yargı denetimi dışındadır.


HUKUKİ SEBEPLER : İdari Yargılama Usulü Kanunu, vs.

DELİLLER : ...............
İ.Y.U.K. madde 3/2b) Dilekçelerde “Davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı deliller,” gösterilir.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarda açıklanan nedenler ve re’sen mahkemece tespit edilecek sair iptal nedenleri ile................tarihli................sayılı................konulu işleminin İPTALİNE ve YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASINA karar verilmesini saygılarımla arz ederim. .../02/2012


   Davacı   KEMAL SUNAL


EKLER :
1) İptal konusu yapılan idari işlem.
2) BELGE
3 .... 
" İ.Y.U.K. madde 3/3 “Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf sayısından bir fazla olur.”

29 Ocak 2012 Pazar

yürütmeyi durdurma ve iptal dava dilekçesi


. İLGİLİ DAVA DAİRESİ SAYIN BAŞKANLIĞI'NA

(YÜRÜTMEYİ DURDURMA TALEBİ VARDIR)

DAVACI :

DAVACI VEKİLİ :

DAVALI :

DAVA KONUSU : Üniversitelerarası Kurulun Tarih ve Sayısı Belli olmayan ancak Ankara Üniversitesi Rektörlüğünün …./…/…… Tarih ve ……… sayılı yazısıyla bildirilen Kararının Yürütülmesinin Durdurulması ve İptali İsteminden ibarettir.

TEBELLÜĞ TARİHİ :

OLAYLAR :
1. ……………………. Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünde Yard. Doç. Dr. olarak çalışmaktayım. Başvuru süresi 30 Haziran 2001 tarihinde sona erecek olan Doçentlik Sınavı başvurusu için tüm hazırlıklarımı tamamlamış iken Üniversitelerarası Kurulunun Doçentlik Temel alanları ve Doçentlik Başvuru Koşullarına İlişkin olarak Haziran ayının ikinci haftasında almış olduğu tarih ve sayısı bildirilmeyen kararı söz konusu başvurumu engellemektedir. Üniversitelerarası Kurulunun Doçentlik Temel alanları ve Doçentlik Başvuru Koşullarına İlişkin olarak almış olduğu tarih ve sayısı bildirilmeyen kararı, aşağıda belirtmiş olduğumuz hususlardan dolayı hukukun temel ilkeleri ve İdare Hukukuna hakim olan temel esaslara aykırı olduğundan yürütülmesinin durdurularak iptaline karar verilmesi gerekir.
2. Öncelikle, Alınan Karar İYUK m. 27'de Belirtilen Şartları Taşıdığından Yürütülmesinin Durdurulması Gerekir. Aşağıda da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, Üniversitelerarası Kurulunun Doçentlik Temel alanları ve Doçentlik Başvuru Koşullarına İlişkin olarak aldığı karar açıkça hukuka aykırıdır ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına neden olacaktır. Bu nedenle yürütülmesinin durdurulması gerekmektedir.
3. Üniversitelerarası Kurulun Almış Olduğu Karar İdari İşlemlerin Tabi Olduğu Şekil Şartına Aykırı Olduğundan Yürütülmesinin Durdurulması ile İptaline Karar Verilmesi Gerekir. …/…/…… tarih ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu, tanımlar başlığını taşıyan 3. maddesinin "m" bendinde öğretim üyelerini, Yükseköğretim Kurumlarında görevli profesör, doçent ve yardımcı doçentler olarak belirledikten sonra aynı bendin 2. alt bendinde de "Doçent" kavramını  "doçentlik sınavını başarmış akademik ünvana sahip kişi" şeklinde ifade etmiştir.  Yine yukarıda anılan 2547 sayılı Kanunun 24. maddesinde de akademisyenlerin doçent ünvanı alabilmeleri için başarmaları gerekli olan "Doçentlik Sınavı"na ilişkin ilke ve esaslar belirlenmiş bulunmaktadır. Kanun koyucu, Doçentlik unvanının akademisyenlik ve öğretim üyeliğinde taşıdığı önemden dolayı, anılan Kanunun 65. maddesinde kanun kapsamındaki yükseköğretim kurumlarında yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlüğe yükseltilme ve atanma işlemlerine ilişkin genel ilkelerle sınava ilişkin esas ve şartların ayrıntılı olarak Yönetmelikle düzenlenmesi gerektiğini hükme bağlamıştır. Bu itibarla Üniversitelerarası Kurulun kanunun açık hükmü karşısında yönetmelikle düzenlenmesi gereken bir düzenleyici işlemi, İlke kararlar şeklinde yayınlayarak yürürlüğe koyması şekil şartına aykırılık teşkil ettiğinden yürütülmesinin durdurularak iptaline karar verilmesi gerekir. 2547 sayılı Kanunun 65. maddesine istinaden …/…/…… tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Sınav Yönetmeliği ise, "Üniversitelerarası Kurul Tarafından Düzenlenen Doçentlik Sınavının Usul ve Esaslarını Belirlemek" amacı ile çıkarılmıştır. Doçentlik Sınav Yönetmeliğinde Doçentlik sınavı, başvuru tarihleri de dahil olmak üzere en ince ayrıntılarına kadar düzenlenmiş ve adaylarda aranacak başvuru şartlarıyla, sınavın yapılışında izlenecek bütün ilke ve kurallar tespit edilmiş bulunmaktadır. 2547 sayılı kanunda, doçentlik sınavının Üniversitelerarası Kurul tarafından yılda bir defa açılacağı düzenlenmiş ve yine Doçentlik Sınav Yönetmeliğinde de 2001 yılı Doçentlik Sınavı başvurularının en geç …/…/….. tarihine kadar yapılması gerektiği, emredici bir düzenleme ile hükme bağlanmıştır. Kanun ve Yönetmeliğin açıkça getirmiş olduğu sınav başvuru süresinin …../…/……. tarihinde dolacağına ilişkin emredici hükümlerine rağmen, Üniversitelerarası Kurul, söz konusu başvuru sürelerini doçentlik sınavına başvuru ilke ve koşullarını yeniden belirleyeceği gerekçesiyle önce …../…./….. tarihine, daha sonra da …./…./………. tarihine kadar uzattığını ilan etmiştir. Ancak Kurul, başvuru sürelerini uzatmasına rağmen doçentlik başvurusuna ilişkin olarak getirmeyi planladığı yeni ilke ve kurallar hakkında herhangi bir açıklamada bulunmadığı gibi, konuyla ilgili olarak Doçent adaylarını da bilgilendirmemiştir.
4. Üniversitelerarası Kurulun Almış Olduğu Söz Konusu Karar ve Yapmış Olduğu Düzenleyici İşlem, Doçent Adaylarının İdari Müktesep Haklarını İhlal Edici Nitelikte Olduğundan Yürütülmesinin Durdurularak İptal Edilmesi Gerekir Yukarıda da belirtildiği üzere, Kurul Doçentlik Sınavlarına son başvuru tarihi olarak önce …./…./…… tarihini belirlemiş, daha sonra bu tarihi 30 Nisana uzatmış ve nihayet son başvuru tarihini …../…/……. tarihine uzattığını açıklamış ve de Doçent adaylarının kalan iki haftalık süre içerisinde hem maddi hem de hukuki olarak yerine getirmeleri mümkün olmayacak şartlar ve ilkeleri ise haziran ayının ikinci haftasında ilan etmiştir. Doçent adaylarının haziran ayının ilk haftasında belirlenen söz konusu şartlar ve ilkeleri Doçentlik Sınavına son başvuru tarihi olan …./…/……. tarihine kadar yerine getirmeleri imkansızdır. Bu durum, doçentlik sınavına başvuru için bekleyen doçent adaylarının söz konusu başvurularını yapamayacağı anlamına geldiği gibi, telafisi güç ve de imkansız olan zararların doğmasına yol açmaktadır. Üniversitelerarası Kurul, Haziran ayının ikinci haftasında belirlemiş olduğu Doçentlik Sınavı Başvuru İlke ve Şartları ile o güne kadar gündemde dahi olmayan SSCI kapsamında yer alan dergilerde makale yayınlama şartı getirerek bu şartı taşımayan adayların Doçentlik Sınavına başvuruda bulunamayacakları kuralını koymuştur. Doçentlik başvuru süresinin 30 Haziranda sona erdiği ve Türkiye'de de SSCI kapsamında yer alan dergilerin yayınlanmadığı düşünüldüğünde SSCI kapsamında yer alan dergilerde kalan 15 günlük süre içerisinde makale yayınlamak olanaksızdır. Zira, anılan dergilerde makale yayınlamak normal şartlarda minimum olarak 1 yada 1,5 yıl arasında değişen bir süreyi gerektirmektedir. Üniversiteler arası Kurulun başvuru süresinin sona ermesine iki haftadan daha kısa bir sürenin kaldığı bir dönemde açıklayarak uygulamaya koyduğu iş bu ilke ve şartlar, Doçent adaylarının sahip olduklarını müktesep haklarının ihlali niteliğindedir. Çünkü, daha önceki dönemlerde geçerli olan doçentliğe başvuru şartlarını (Doçentlik Dil Sınavı ve Doçentlik için gerekli olan akademik bilimsel çalışmalar da dahil olmak üzere) yerine getirmiş ve Kurulun belirleyeceği şartları bekleyen adaylar, sahip oldukları başvuru haklarını kullanamamaktadırlar. Diğer taraftan Hukuk Devleti ve Türk İdare Hukuku sitemine hakim olan ilkelerden biride, idari makamların alacakları kararlarla uygulamaya koyacakları düzenleyici işlemlerde ilgililerin tabi olacakları hukuki statüyü önceden ilgililere bildirme ilkesidir. Bu nedenle idari makamlar, ilgililerin hukuki statülerini belirleyecek kararlar alırlarken hukuksal öngürlebilirlik çerçevesi içerisinde hareket etmelidirler. İdari makamlar uygulamaya koyacakları ve söz konusu kararlardan etkilenecek kişilerin sahip oldukları haklar bakımından değişiklik zamanına kadar tabi oldukları kurallar gereği gerçekleştirmiş oldukları çalışmalar ve etkinliklerin tamamen boşa gitmesine yol açacak kararlar alarak düzenleyici tasarruflarda bulunması İdare Hukukunun Genel Esasları ve Hukuk Devletinin gerekleri ile bağdaşmamaktadır. İdarenin söz konusu düzenleyici tasarruflarda bulunarak, ilgili kararları alması eski kurallara tabi kişilerin yeni konuma uyumu için kendilerine geçiş hükümleri uygulanarak gerekli olan uyum zamanının tanınması şartıyla gerçekleştirilebilir. Nitekim, Yüce Danıştay'ın benzer olaylardaki tutumu da bu yöndedir. (8.D. E. 1989/498, K. 1991/588).
5. Üniversitelerarası Kurulun Almış Olduğu Söz Konusu Karar ve Uygulamaya Koyduğu Düzenleyici İşlem, Hukuk Devletinin Bir Zorunluluğu ve Anayasal Sistemimizin Temeli Olan Eşitlik İlkesine Aykırıdır. Üniversiteler arası Kurul, Doçentlik Sınavı başvuru şartları ve Başvuru Temel alanlarını belirlerken, Akademik olarak aynı statüye sahip olan Doçent adayları arasında eşitlik ilkesine aykırı uygulamalar kabul etmiş bulunmaktadır. Kurul, Doçentlik başvuru temel alanlarını belirlerken her alan için farklı farklı uygulamalara gitmiştir. Genel olarak tüm temel alanlar için getirilmesi öngörülen SSCI veya SCI-Expanded kapsamındaki dergilerde makale yayınlama zorunluluğunu bir kısım temel alanlarda 2001 yılı başvurularında kesin başvuru şartı olarak kabul ederken diğer bazı temel alanlarda  2001 yılı başvurularında böyle bir şartı aramamış ve hatta bir kısım temel alanlara SSCI veya SCI-Expanded kapsamındaki dergilerde makale yayınlama zorunluluğu dahi getirmemiştir. Ekte verilen Üniversitelerarası Kurulun belirlemiş olduğu doçentlik temel alanları ve ilgili şartlara ilişkin tablodan da görüleceği üzere; Koşul No 31 olarak gösterilen ve Tablo 3 de verilen Filoloji Temel Alanlarında getirilen SSCI ile AHCI kapsamındaki dergilerde makale yayınlama zorunluluğuna ilişkin şart ile özgün bir eser yayınlama şartı 2001 yılı başvurularında aranmayacaktır kuralı getirilerek Anayasanın temel ilkelerinden olan Eşitlik ilkesine aykırı hareket edilmiştir. Aynı şekilde Koşul No 61 olarak gösterilen ve Tablo 6 da verilen İlahiyat Temel Alanlarında ve  Koşul No 51 olarak gösterilen ve Tablo 5 de verilen Hukuk Temel Alanlarında SSCI, SCI-Expanded ve AHCI kapsamındaki dergilerde makale yayınlama şartı dahi getirilmediği gibi,  Özgün bir bilimsel kitap yayınlamış olma şartı ile ulusal veya uluslar arası hakemli dergilerde makale yayınlama şartı bile 2001 yılı Doçentlik başvurularında aranmayacağı kuralı getirilmek suretiyle Doçentlik başvurusunda bulunacak adaylar için bir geçiş dönemi öngörülmüştür. Bu geçiş dönemi uygulamasının Ziraat ve Ormancılık Temel Alanları da dahil olmak üzere tüm alanlar için de geçerli olması gerekir. Üniversitelerarası Kurulun söz konusu geçiş dönemi uygulamasını tüm Doçentlik temel alanları için uygulamaya koyması gerekirken yalnızca bir kısım alanlar için getirmiş olması, ortaya koyduğu uygulamanın çifte standartlı ve İdari işlem ve eylemlerde mutlaka göz önünde bulundurulması gereken  Eşitlik ilkesine aykırı hareket etmiş olduğunu ortaya koymaktadır.
6. Kurul tarafından ilan edilen Doçentlik Temel alanları ve Başvuru şartlarına ilişkin tablolar incelendiğinde, Üniversitelerarası Kurulun uygulamaya koyduğu Doçentlik Başvurusuna ilişkin ilkelerin gerek genel hukukun temel esaslarına ve İdare Hukukuna hakim olan temel ilkelere aykırı olduğu, gerekse doçent adayları arasında eşitlik ilkesinin göz önünde tutulmayarak Anayasal temel kuralların ihlal edildiği görülecektir. Söz konusu ilke ve şartların açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanmasının da telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına neden olacağından iş bu davanın açılarak yürütmenin durdurulması talebinde bulunma zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ SEBEPLER : 2575 Sayılı Danıştay Kanunu, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu ve İlgili Sair Mevzuat

SUBUT DELİLLER : Üniversitelerarası Kurulun Doçentlik Başvuru Şartları ve Doçentlik Temel Alanlarına İlişkin Almış Olduğu İlke Kararlar, 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu, Doçentlik Sınav Yönetmeliği ve Gerektiğinde Her Türlü Deliller.

SONUÇ ve TALEP : Yukarıdan beri arz ve izah etmeye çalıştığımız hususlardan dolayı, Genel Hukuk Esaslarına ve İdare Hukukuna Hakim Olan Temel İlkelere aykırı olarak Üniversitelerarası Kurul tarafından Doçentlik Başvuru İlkeleri ile Doçentlik Temel Alanları konusunda alınan kararın "yürütülmesinin durdurulması ile iptaline", yargılama masraflarının da davalı idare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim

……/……/……
Davacı Vekili