karar düzeltme talebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
karar düzeltme talebi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Ocak 2012 Pazar

karar düzeltme


YARGITAY 8. HD. SAYIN BAŞKANLIĞINA
SUNULMAK ÜZERE
MARDİN 93. ASLİYE HUKUK SAYIN HAKİMLİĞİ'NE

DOSYA NO : Mardin 2.. Asliye Hukuk Hakimliği ........../…

KARAR DÜZELTME
TALEBİNDE BULUNAN
(DAVACI) :


DAVACI VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :


DAVA KONUSU : Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin .../.../... tarihli, ......./...... E. ......./..... K. sayılı kararının düzeltilerek yerel mahkeme kararının bozulması dileğiyle karar düzeltme sebeplerimizin sunulmasından ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ :

KARAR DÜZELTME
SEBEPLERİ :
1. Karar gerekçesi, duruşma zabıtları ile çelişkilidir. Karar gerekçesinin "cevap" kısmında yer alan "davanın tanık ile ispat edilmesine onayları bulunmadığını bildirerek..." şeklindeki ifade ile "gerekçe ve sonuç" kısmında yer alan "...davacının dayandığı tanık anlatımlarını da karşı çıkmış bulunduğundan ifadesi" kesinlikle doğru değildir. Davalılar vekilinin ne cevap dilekçesinde ne de duruşma zabıtlarında böyle bir ifadeye veya bu anlama gelebilecek başka bir ifadeye rastlamak mümkün değildir. Davalılar vekili, tanık listesi tebliğ edildiği halde hiç bir şekilde tanık dinlenmesine karşı çıkmamıştır. Yerel mahkemenin taraflarca ileri sürülmeyen bir hususu, sanki ileri sürülmüş gibi karar gerekçesine yazarak karar vermesi usul ve kanuna aykırıdır.
2. Bilirkişi incelemesi yapılmaması usule aykırıdır. Delillerin takdiri isabetsizdir. Yerel mahkeme delilleri takdir ederken muhakeme kanununun 203. maddesine ve Yargıtay'ın istikrar bulmuş kararlarına aykırı hareket etmiştir. Bu şekilde hareket edilmesi halinde adalet duygusu zedelenecektir. Müvekkilim tacir değil zanaatkardır. Parke döşeme cam cila yapma işi dava konusudur. Bilirkişi incelemesi yapmadan yazılı delil istenmesi isabetsizdir. Bu hususta temyiz dilekçemize yazdığımız içtihatları tekrar ediyor ve bir tanesini aşağıda tekrar veriyoruz. Bu çelişkinin giderilmesini talep ediyoruz.
3. Bilirkişi incelemesinin gerekliliği konusunda Yargıtay 1. HD'nin 28.12.2000, 784/4675 sayılı kararı  "...... muhakemenin 203.maddesi  uyarınca halin icabına, iki tarafın durumuna nazaran vaki muamelenin senede raptı müteamil olup olmadığının usulü dairesinde bilirkişiye tespit ettirilmesi ...gerekir" şeklindedir. Ayrıca HGK'nun 12.11.1958, 3/37-35 ve HGK'nun 14.12.1960,3/17-17 ve yine HGK'nun 14.11.1962 tarih ve 29-31 sayılı kararları bu doğrultudadır.
4. Yazılı delil başlangıcı dikkate alınmamıştır. Davalı vekili, .../..../..... tarihli cevap dilekçesinin 3. maddesinde "davacı kalfa tarafından görevlendirilmiş ve üstlendiği işi eksik ve kusurlu bir şekilde bırakmıştır"  cümlesi işin mahiyeti ile ilgili itirazlardır. Davalı taraf, işin müvekkil tarafından yapıldığını açıkça kabul etmiştir. Davalı vekilinin mezkur dilekçesinde adı geçen ve işin kendisine verildiği iddia edilen mimar  Cemal  ile kalfa Şükrü, şahit olarak dinlenmiş olsaydı, adalet tecelli etmiş olacaktı. Adaletin tecellisi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekir.
5. Olayda, eksik inceleme vardır Usul açısından tanık dinlenmesi gerekirken, daha ikinci duruşmada, hiç bir inceleme yapmaksızın resen yemin hakkı hatırlatılarak davanın şeklen sonuçlandırılması eksik incelemenin açık göstergesidir.  Eksik incelemeyle verilen karar usul ve kanuna aykırı olup bozulması gerekir.
6. Davalı idare tarafından müvekkillerime ait taşınmazda kamulaştırmasız el atma sebebiyle yola katılan kısım için işbu davayı açmak zarureti hasıl olmuştur.

SONUÇ ve TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve re'sen rastlanacak sair sebeplerle;

1.) Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin .../.../... tarihli, ......../........ E. ......./..... K. sayılı kararının düzeltilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına;

2.) Masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

……/……/...…
Davacı Vekili

karar düzeltme örneği


YARGITAY 12. HD. SAYIN BAŞKANLIĞINA
SUNULMAK ÜZERE
. ASLİYE HUKUK SAYIN HAKİMLİĞİ'NE

DOSYA NO :

KARAR DÜZELTME
TALEBİNDE BULUNAN
(DAVACI) :

DAVACI VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVA KONUSU : Yargıtay … Hukuk Dairesinin ../…/……tarihli, …../…… E. ……./…… K. sayılı kararının düzeltilerek yerel mahkeme kararının bozulması dileğiyle karar düzeltme sebeplerimizin sunulmasından ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ :

KARAR DÜZELTME
SEBEPLERİ :
1. Karar gerekçesi, duruşma zabıtları ile çelişkilidir. Karar gerekçesinin "cevap" kısmında yer alan "davanın tanık ile ispat edilmesine onayları bulunmadığını bildirerek..." şeklindeki ifade ile "gerekçe ve sonuç" kısmında yer alan "...davacının dayandığı tanık anlatımlarını da karşı çıkmış bulunduğundan ifadesi" kesinlikle doğru değildir. Davalılar vekilinin ne cevap dilekçesinde ne de duruşma zabıtlarında böyle bir ifadeye veya bu anlama gelebilecek başka bir ifadeye rastlamak mümkün değildir. Davalılar vekili, tanık listesi tebliğ edildiği halde hiç bir şekilde tanık dinlenmesine karşı çıkmamıştır. Yerel mahkemenin taraflarca ileri sürülmeyen bir hususu, sanki ileri sürülmüş gibi karar gerekçesine yazarak karar vermesi usul ve kanuna aykırıdır.
2. Bilirkişi incelemesi yapılmaması usule aykırıdır. Delillerin takdiri isabetsizdir. Yerel mahkeme delilleri takdir ederken usul kanununun ……/… maddesine ve Yargıtay'ın istikrar bulmuş kararlarına aykırı hareket etmiştir. Bu şekilde hareket edilmesi halinde adalet duygusu zedelenecektir. Müvekkilim tacir değil zanaatkardır. Parke döşeme cam cila yapma işi dava konusudur. Bilirkişi incelemesi yapmadan yazılı delil istenmesi isabetsizdir. Bu hususta temyiz dilekçemize yazdığımız içtihatları tekrar ediyor ve bir tanesini aşağıda tekrar veriyoruz. Bu çelişkinin giderilmesini talep ediyoruz.
3. Bilirkişi incelemesinin gerekliliği konusunda Yargıtay 3. HD'nin 28.12.1971, 5784/4675 sayılı kararı  "...Usulün 293/4.maddesi  uyarınca halin icabına, iki tarafın durumuna nazaran vaki muamelenin senede raptı müteamil olup olmadığının usulü dairesinde bilirkişiye tespit ettirilmesi ...gerekir" şeklindedir. Ayrıca HGK'nun 12.11.1958, 3/37-35 ve HGK'nun 14.12.1960,3/17-17 ve yine HGK'nun 14.11.1962 tarih ve 29-31 sayılı kararları bu doğrultudadır.
4. Yazılı delil başlangıcı dikkate alınmamıştır. Davalı vekili, .../.../... tarihli cevap dilekçesinin 3. maddesinde "davacı kalfa tarafından görevlendirilmiş ve üstlendiği işi eksik ve kusurlu bir şekilde bırakmıştır"  cümlesi işin mahiyeti ile ilgili itirazlardır. Davalı taraf, işin müvekkil tarafından yapıldığını açıkça kabul etmiştir. Davalı vekilinin mezkur dilekçesinde adı geçen ve işin kendisine verildiği iddia edilen mimar  Cemal  ile kalfa Şükrü, şahit olarak dinlenmiş olsaydı, adalet tecelli etmiş olacaktı. Adaletin tecellisi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekir.
5. Olayda, eksik inceleme vardır Usul açısından tanık dinlenmesi gerekirken, daha ikinci duruşmada, hiç bir inceleme yapmaksızın resen yemin hakkı hatırlatılarak davanın şeklen sonuçlandırılması eksik incelemenin açık göstergesidir.  Eksik incelemeyle verilen karar usul ve kanuna aykırı olup bozulması gerekir.
6. Davalı idare tarafından müvekkillerime ait taşınmazda kamulaştırmasız el atma sebebiyle yola katılan kısım için işbu davayı açmak zarureti hasıl olmuştur.

SONUÇ ve TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve re'sen rastlanacak sair sebeplerle;

1.) Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 11.10.2001 tarihli, 2000/3952 E. 2001/4391 K. sayılı kararının düzeltilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına;

2.) Masraf ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

……/……/...…
Davacı Vekili